İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze’deki askeri operasyonların 12 ay boyunca devam edeceğine dair açıklamalarıyla gündeme damgasını vurdu. Bu ifadeler, bölgedeki gerilimi daha da artırırken, uluslararası toplumda büyük bir endişe yarattı. Gallant, devam eden saldırıların hedefinin, Hamas’ın askeri kapasitesini yok etmek olduğunu belirtti. Ancak, bu açıklama sivil kayıplar ve insani krizler konusunda da ciddi endişeleri beraberinde getirdi.
İsrail tarafından yapılan saldırılar sonrasında, Gazze'de büyük bir insani kriz yaşanıyor. Birçok insan hayatını kaybederken, altyapı büyük ölçüde tahrip edildi. Bakan Gallant, bu durumu Hamas’ın saldırganlıklarıyla bağlayarak, askeri müdahalelerin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. “Hamas’ın saldırılarına karşı koymak için her türlü önlemi almak zorundayız” diyen Gallant, yaklaşık 14 yıl önce başlayan bu çatışmanın sonuçlarından bağımsız bir istikrar sağlanamayacağını ifade etti.
İsrael’in bu tür açıklamaları, dünya genelinde insan hakları savunucularını endişelendiriyor. Birçok ülke, sivil kayıpların önlenmesi gerektiğini vurgularken, uluslararası toplumdan barışçıl çözümler aranması yönünde çağrılar yapılıyor. Ancak, İsrail yönetiminin, Hamas’ın durdurulmuş olmasının ve kalıcı bir istikrarın sağlanmasının önemli olduğunu savunması, barış müzakereleri konusundaki çelişkiler ile karmaşık bir durum yaratmaktadır.
İsrail Savunma Bakanı’nın bu açıklaması, Birleşmiş Milletler ve birçok insan hakları örgütünden sert tepkiler aldı. Hem sivil kayıplar hem de insani durum hakkında kaygılarını yineleyen Uluslararası Af Örgütü, bu tür askeri müdahalelerin kabul edilemeyeceğini belirtti. “Saldırılar sadece sivil halkı daha da zor durumda bırakıyor” diyen yetkililer, Birleşmiş Milletler’in müdahale etmesi yönünde çağrıda bulundu.
Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği’nin bazı üyeleri de durumu yakından takip ederek, mevcut durum için diplomatik yollarla çözüm önerileri geliştirmenin gerekliliğini vurguladı. Ancak, İsrail’in saldırılara devam etme niyeti, bu suni barış ortamının ne derece sağlanabileceği konusunda soru işaretleri doğuruyor.
Bölgedeki çatışmaların ne zaman noktalanacağı henüz bilinmezken, Gallant’ın açıklaması, İsrail’in stratejik hedefleri doğrultusunda belirlediği bir yol haritasını da gözler önüne seriyor. Bu durum, hem Gazze halkı hem de bölgedeki diğer ülkeler için büyük bir belirsizlik ve tedirginlik yaratmakta. Çatışmaların bu şekilde devam etmesi, Ortadoğu’da kalıcı bir barış sağlanmasını daha zor hale getirirken, uluslararası alanda dikkatle takip edilmektedir.
İsrail’in saldırıları ve Gallant’ın açıklaması karşısında, dünya genelinde hızlı bir diplomatik trafiğin başlaması muhtemel görünüyor. Hem bölgedeki ülkelerin hem de büyük güçlerin bu durum karşısındaki tutumu, ilerleyen süreçte çatışmaların gidişatını etkileyecek önemli bir faktör olacak. Gazze’ye yönelik sürdürülen saldırıların ne kadar süreceği ve sonucunda ortaya çıkacak insanlık durumu, önümüzdeki aylarda dünya gündeminde sıkça yer alacak gibi görünüyor.