34 yaşındaki Ece, sıradan bir hayata sahip bir genç kadındır. Ancak, geçen yıl baş ağrıları ve hafıza kaybı şikayetleriyle hastaneye gittiğinde yaşamının seyrinin tamamen değişeceğinden habersizdi. Yapılan tetkikler sonucunda, kendisine 4. evre beyin kanseri tanısı konuldu. Bu korkutucu durumla başa çıkma mücadelesinde, unuttuğu bir isim Ece'nin hayatını kurtaran bir anahtar haline geldi.
Ece, birkaç ay boyunca baş ağrıları çekti. İlk başta bu durumu işe yoğunlaşmasına ve stresine atfetti. Ancak zamanla yanında getirdiği belirtiler, parmaklarında uyuşma ve ani hafıza kayıpları olarak kendini gösterdi. Ece'nin durumu kötüleştikçe, ailesi ve arkadaşları endişelenmeye başladı. Sonunda, bir nöroloji uzmanına başvurdu. Yapılan MRI ve diğer görüntüleme yöntemleri ile Ece'nin beyin dokusunda anormal bir kütle olduğu tespit edildi. Doktorlar, 4. evre beyin kanseri tanısını koyduklarında Ece ve ailesi için dünya başlarına yıkıldı.
Ece, hastalığını kabullenmekte zorluk çekti. Sağlık durumu ile ilgili gördüğü rüyalar ve kavramlar, onun için birer işaret gibi görünüyordu. Ancak tedavi süreci boyunca karşılaştığı zorluklar onu daha da güçlendirdi. Ece, kimyasal tedavi ve radyoterapi sonrası yaşadığı yan etkilerle baş etmek zorunda kaldı. Her gün kendisini destekleyen ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte zorlukları aşma isteği, Ece'nin bu süreci daha dayanılabilir hale getirdi.
Ece'nin hayatında unuttukları arasında eski bir arkadaşının ismi vardı. Hastanede tedavi süreci boyunca, eski arkadaşlarından biriyle yaptığı konuşma sırasında bir isim anıldı. Bu isim Ece'nin yanına gittiği günlerde karşılaştığı bir tıbbi uzman olan Dr. Levent’e aitti. Ece, yıllar önce Dr. Levent ile aynı üniversiteden mezun olmuştu. O zamanlar aralarındaki arkadaşlık derin bir bağa sahipti, ancak zamanla bu bağ kopmuştu.
Hastanede yapılan bir sosyal etkinlikte Ece'nin karşılaştığı Dr. Levent, onun durumunu duyduğunda hemen harekete geçti. Bu eski dost, Ece'ye makaleler ve güncel tedavi yöntemleri sunarak hayatını kurtaran bir köprü görevi gördü. Dr. Levent, Ece'nin tedavi sürecinde onu desteklemek için mükemmel bir kaynak olarak iş başındaydı. Ece, onun sayesinde alternatif tedavi yöntemlerine yöneldi. Dr. Levent, ona beyin kanseri konusundaki en son bilimsel çalışmaları ve gelişmeleri aktardı. Ece, bu bilgiler ışığında yeni bir tedavi planı oluşturmaya karar verdi.
Bu süreç, Ece'ye yalnız olmadığını hissettirdiği gibi, aynı zamanda eski dostlarıyla bağlantı kurmanın ne denli önemli olduğunu da hatırlattı. Ece, sağlığını geri kazanmaya kararlıydı ve bunun için her türlü desteği alarak yaşam kalitesini artırma yoluna gitti. Nadir görülen bir tedavi yöntemi olan immünoterapiden faydalanmaya başladı. Zamanla tüm bu çabalarının sonuç verdiğini görmeye başladı ve hayata tutunma arzusu daha da güçlendi.
Sonunda Ece, 12 adımda kanserle savaşmayı başardı ve tedavi sürecinin ardından doktorlarından aldığı haberle dünyası ışıl ışıl oldu. İyileştiği müjdesiyle birlikte eski dostuyla tekrar bağlantı kurmanın ve geçmişteki bağları güçlendirmenin önemini anladı. Hayatını kurtaran bu süreçte, tamamen unuttuğu o isim aslında koca bir kaynağı doğurmuştu.
Bugün Ece, hayata sımsıkı sarılmanın ne demek olduğunu biliyor ve hastalığına karşı verdiği mücadelede kendine inancını asla kaybetmedi. Geçmişteki unutulmuş bir isim sayesinde yeniden doğmuş gibi hissediyor ve kendi gibi birçok insana ilham vermek için mücadele etmeyi sürdürüyor. Hayatın zorlu yollarındaki dostlukların ve insanların, zorlu zamanlarda nasıl bir umut kaynağı oluşturabileceğini bir kez daha kanıtladı.