ABD'nin Yemen'in başkenti Sana’ya düzenlediği hava saldırısı, uluslararası toplumda büyük yankı uyandırdı. Salı günü gerçekleştirilen saldırıda, 12 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Saldırının, bölgedeki iç savaşın ve terör faaliyetlerinin artış gösterdiği bir dönemde gerçekleşmesi, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Uluslararası insan hakları örgütleri, bu tür saldırıların sivil halk üzerindeki etkilerine dikkat çekerken, ABD'nin stratejik hedefleri doğrultusundaki eylemlerine dair eleştiriler de yükseliyor.
Olay, yerel saatle 15.00’te, Sana'nın merkezi bölgelerinden birinde meydana geldi. İlk belirlemelere göre, saldırı sonucunda ölenlerin çoğu sivil vatandaşlar. Yetkililer, saldırının hedefinin belirli bir grubun lideri olduğunu savunsa da, sivil kayıplar bu durumu tartışmalı hale getiriyor. Saldırının gerçekleştirildiği bölgeye hemen ardından yardım ekipleri sevk edildi, ancak yaşanan felaketin boyutları, ulaşım zorluğuyla da birleşince tam olarak tespit edilemiyor. Gözlemciler, Yemen'deki yüzlerce yıl süren iç savaşın, dış güçlerin müdahalesiyle daha da karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor.
Saldırı sonrası, Birleşmiş Milletler ve insan hakları savunucuları, ABD’nin Yemen’deki operasyonlarını kınayan açıklamalar yaptı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, “Sivil halkın hedef alınması kabul edilemez bir durumdur” diyerek durumu değerlendirdi. Yerel halk ise, bir kez daha savaşın acı yüzüyle karşı karşıya kaldıklarını belirtirken, insani yardım kuruluşları, bölgedeki sivil insanlara yardım ulaştırmanın yollarını arıyor. Yemen’deki insani kriz, on milyonlarca insanın açlık ve hastalıkla mücadele ettiği bir hal almış durumda. Amerika’nın gerçekleştirdiği bu operasyonlar, mevcut insani krizi derinleştirirken, insanların gündelik yaşamlarını da tehdit ediyor.
Uzmanlar, Yemen'deki çatışmaların çözümünün ancak uluslararası diplomasi yoluyla sağlanabileceğini savunuyor. Yemen'de bir süredir barış görüşmeleri yapılmasına rağmen, bu tür askeri müdahalelerin, kalıcı bir barış sağlama çabalarını baltaladığına dikkat çekiliyor. Hayatta kalan ailelerden bazıları, evlerini kaybettiklerini ve artık güvenli bir yerleri olmadığını dile getiriyor. Yüzlerce ailenin benzer durumda olduğu; insanlık dramının boyutlarının her geçen gün daha fazla derinleştiği gözlemleniyor.
ABD yetkilileri, bu tür saldırıların terörizmle mücadele adına gerekli olduğunu savunurken; eleştirmenler, sivil kayıpların önlenmesinin daha öncelikli bir amaç olması gerektiği konusunda hemfikir. Saldırının ardından yapılan açıklamalarda, saldırıda hedef alınan grupların, Yemen’deki iç savaşın ve kaosun en büyük tetikleyicileri olduğu iddia edilse de, bölgede sivillerin maruz kaldığı kötü muameleler göz ardı edilemez.
Sonuç olarak, ABD'nin Sana'daki hava saldırısı bir kez daha savaşın acımasız yüzünü gözler önüne serdi. Uluslararası toplum, orada yaşananların arka planındaki dinamikleri incelemeye devam ederken, Yemen'deki insani durum ve çatışmaların çözümü için ne tür önlemler alınması gerektiği üzerine tartışmalar yoğunlaşmakta. Gelecekteki adımlar, hem bölgesel istikrar hem de insani bir felaketin çok daha büyümeden önlenebilmesi açısından kritik bir öneme sahip olacaktır.