Ülkemiz, geçtiğimiz günlerde trajik bir olayla sarsıldı. Mimar Ece Gürel, 4 gün boyunca süren yoğun arama çalışmaları sonucunda Belgrad Ormanı'nda bulunmasının ardından hastaneye kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen genç mimar, hayatını kaybetti. Olay, hem sosyal medyada hem de basında geniş yankı uyandırdı. Ece Gürel'in kaybolması, Türkiye’nin dört bir yanından insanların destek olduğu arama çalışmalarına sebep oldu ve bu süreçte yaşananlar, kamuoyunda büyük bir üzüntü yarattı.
Ece Gürel’in kaybolduğu gün, İstanbul’un gözde yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı'na arkadaşlarıyla birlikte gitmek üzere yola çıktığı öğrenildi. Fakat, akşam saatlerinde arkadaşlarıyla yaptığı iletişim kesilince, ailesi ve arkadaşları endişeye kapılarak durumu yetkililere bildirdi. İlk olarak, Ece’nin telefon sinyali üzerinden bulunması için çalışmalar başlatıldı. Ardından, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve AFAD ekipleri devreye girerek ormanlık alanlarda geniş çaplı arama faaliyetleri düzenledi.
Gürel'in kaybolduğu süre boyunca sosyal medyada "#EceGürelBulundu" etiketi altında bir destek kampanyası başlatıldı. Binlerce kişi, Ece'nin bulunması için paylaşım yaparak, arama çalışmalarına katılmak için çağrıda bulundu. Aile üyeleri de sosyal medya üzerinden sağduyu çağrısı yaparak, insanların paniğe kapılmamasını istediler. Ancak arama günler geçtikçe, herkesin gönlünde bir endişe belirmeye başladı. Ece'nin sağlık durumu ve hayati tehlikesi, gün geçtikçe artan bir kaygı haline dönüştü.
Sonunda, 4. günün sonunda kaybolduğu noktadan 2 kilometre uzaklıkta, ormanda bir grup gönüllü tarafından bulundu. Ekipler, Ece’yi bulduğunda yaşadığı müdahale sonrasında hemen hastaneye kaldırdı. Ancak acı haber, hastaneden geldiğinde herkesin umutları tükendi. Uzmanlar, bu tür durumlarda psikolojik ve fiziksel stresin ciddi sonuçlar doğurabileceğin belirtiyorlar.
Gürel'in hastanede yaşamını yitirmesi, sadece ailesi ve arkadaşları için değil, mimarlık dünyası için de büyük bir kayıp oldu. Kısa sürede birçok projede yer almış ve genç yaşına rağmen istikrarlı bir kariyer hedeflemiş bir isim olarak tanınıyordu. Özgün projeleriyle genç nesillere örnek olan Ece'nin kaybı, mimarlık camiasında derin bir yas yarattı. Bu olay, hem iş hem de kişisel yaşamında bir çok insanı etkileyerek, üzüntüyle karşılandı.
Türkiye genelindeki mimarlık öğrencileri ve meslektaşları, bu trajik olay nedeniyle organizasyonlar ve törenler düzenleme kararı aldı. Ece’nin anısını yaşatmak için mimarlık okullarında anma etkinlikleri, sempozyumlar ve paneller için çalışma başlattılar. Genç mimar Ece Gürel, hem yeteneği hem de yaşam tarzıyla birçok genç mimara ilham vermişti. Hızla gelişen kariyeri ve hayalleri, Ece'nin bıraktığı miras olarak yaşatılacak.
Belgrad Ormanı'nda yaşanan bu olay, yalnızca bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunun da yansımaları oldu. Kaybolma durumları, pek çok insana acı bir hatırlatma yaparken, toplumsal duyarlılığı da artırdığını gösterdi. Ece Gürel'in hikayesi, birçok insanın hayatında unutulmaz bir sayfa açtı ve gelecekte daha dikkatli olmayı teşvik edecek bir durum haline geldi.
Sonuç olarak, Mimar Ece Gürel’in kaybı, sadece bir bireyin değil, aynı zamanda bir topluluğun da acısıdır. Umutlarla dolu bir geleceğe dair hayalleri yarım kalan Ece’nin anısını yaşatmak üzere birçok kişi harekete geçti. Bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması dileğiyle, ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyoruz.